Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Atatürk, vizyoner bir lider”

Erdal Akar Konferans Salonunda düzenlenen çalıştaya; Atatürk İlkeleri ve İnkılap

Erdal Akar Konferans Salonunda düzenlenen çalıştaya; Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Altıntaş, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin, akademik personel ile lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri katıldı. Erdal Akar Konferans Salonunda düzenlenen çalıştayın açış konuşmasını yapan Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin, Atatürk’ün yaşamı, yaptıkları, sözleri ve vizyonuyla aradan 100 yıl geçse bile Türk milletinin kalbinde yaşamaya devam ettiğini belirtti. Atatürk’ün vizyoner bir lider olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şahin, “Aradan 87 yıl geçmiş olmasına rağmen Atatürk’ün Türk milletinin kalbinde ve aklında hâlâ yaşıyor olması, onun ne kadar derin bir iz bıraktığının göstergesidir. Bu vesile ile içinde bulunduğumuz şartlarda Atatürk gibi bir lidere sahip olmanın değerini bir kere daha takdir edip başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklal Harbinde ülkemizin bağımsızlığı için toprağa düşen şehitlerimizi, rahmet ve minnetle anıyorum” diye konuştu.

“MUSTAFA KEMAL GERÇEKÇİLİĞİNİ KAYBETMEMİŞTİR”


Açılış konuşmasının ardından Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altıntaş’ın başkanlığında çalıştayın ilk oturumu gerçekleştirildi. Prof. Dr. Altıntaş, “Atatürk’ün Biyografisi” başlıklı sunumunda, Mustafa Kemal Atatürk’ün daha 1904–1905 yıllarında geleceğe yönelik öngörülere sahip olduğunu vurguladı. Altıntaş, Atatürk’ün milletlerin kendi kaderine sahip çıkması, iradesini yönetime yansıtması ve bunun düzenli, sistemli bir şekilde, kargaşa ve anarşi yaratmadan yapılması gerektiğine inanan bir düşünce yapısına sahip olduğunu belirtti. Osmanlı İmparatorluğu’nun Sevr Antlaşması ile topraklarının büyük kısmını kaybederek 2 milyon kilometrekareden yaklaşık 300 bin kilometrekareye düştüğünü kaydeden Prof. Dr. Altıntaş, “İstanbul elinizden gitmiş, ülke işgal altına alınmış. Buna rağmen Mustafa Kemal gerçekçiliğini kaybetmemiştir. Atatürk’ün biyografisinin en önemli unsurlarından biri gerçekçi, kararlı ve akılcı olmasıdır. Mustafa Kemal inatçı değildir; gerçekçi, kararlı ve akılcıdır” diye konuştu. İlk oturum; AKÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi Muhammet Özyeşil’in “Mustafa Kemal Atatürk’ün 1938 Yılı Panoraması ve Hatay Sorunu” Tarih Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Dilan Şatur’un “Kemalizm’in Taşraya Yansıması” temalı sunumları ile devam etti.

“ATATÜRK’ÜN HASTALIKLARI ÇOĞUNLUKLA ASKERLİK KOŞULLARINA BAĞLI”


AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Güneş başkanlığındaki ikinci oturumda AKÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Kurnaz Şahin “Mustafa Kemal Atatürk’ün Hastalıkları”nı anlattı. Prof. Dr. Şahin, Atatürk’ün cephelerde geçen askeri yaşamı ve devlet adamlığı süreci boyunca yalnızca siyasi ve askeri mücadele vermediğini belirterek, “Mustafa Kemal’in yaşamına baktığımızda sadece siyasi ve askeri meselelerle değil, aynı zamanda çeşitli hastalıklarla da mücadele ettiğini görmekteyiz” dedi.  Atatürk’ün hastalıklarının çoğunun askerlik koşullarına bağlı olduğunu ifade eden Şahin, “Atatürk’ün hastalıklar ile mücadele süreci daha öğrencilik yıllarında başlıyor. Atatürk’ün ilk olarak Selanik Askeri Rüştiyesi yıllarında sıtma geçirdiğini görüyoruz. Atatürk’ün sıtma hastalığına ilişkin bilgileri kız kardeşi Makbule Hanım’ın hatıratlarında yer alıyor. Makbule Hanım, Atatürk’ü okuldan alarak evde tedavi ettiklerini anlatıyor” diye konuştu. Birinci Dünya Savaşı sırasında Bitlis Cephesi’nde Atatürk’te böbrek rahatsızlıklarının ortaya çıktığını aktaran Şahin, Cumhuriyet’in ilanından kısa bir süre sonra kalp rahatsızlığı yaşadığını ve bu sorunun zaman zaman tekrar ettiğini ifade etti. Şahin, 1936 yılında Atatürk’ün akciğerlerinde kan toplandığını, hayatının son döneminde ise siroz teşhisi konularak yoğun bir tedavi sürecine girildiğini belirtti.

SUNUMLAR YAPILDI

Panelin ikinci oturumda; Doktora Öğrencisi Dilek Dilara Yanar, “Mustafa Kemal Atatürk’ün Ölümü ve Dış Basın”, Yüksek Lisans Öğrencisi Hatice Nur Yılmaz ise “Mustafa Kemal Atatürk’ün Naaşı ve Anıtkabir’in İnşa Süreci” konularını anlattı. AKÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Kurnaz Şahin başkanlığındaki üçüncü oturumda; Doktora Öğrencisi Ebrar Çelebi “Mustafa Kemal Atatürk’ün Ölümüne Halkın Tepkisi”, Yüksek Lisans Öğrencisi Cemal Kalkan ise “Bir Ulusun Hafızasında 10 Kasım: Gazete Sayfalarında Atatürk’ü Anmak (1939–1950)” temalı sunumlarını yaptı. Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin başkanlığındaki dördüncü oturumda ise Yüksek Lisans Öğrencisi Anıl Şafak, “Cumhuriyetin İkinci Adamından Birinci Adama: İsmet İnönü’nün 1937-1938 Dönemindeki Siyasi Evrimi”ni, Yüksek Lisans Öğrencisi Şevval Nur Çetinkaya ise “Atatürk’ün Ölümünden Sonra İsmet Paşa’nın Bir Yılı”nı anlattı. Panel, soru cevap bölümünün ve değerlendirme oturumunun ardından katılımcılara belgelerinin takdim edilmesiyle sona erdi.